*Daha iyi bir yaşam koşulları için 5 ay önce gittikleri ABD’de feci bir trafik kazasına kurban giden Batmanlı üç gencin hayat hikayesine bakın? Üçü de daha geçen yılın bu aylarına kadar Batman’ın Cudi Mahallesi 3521 sokakta oturuyordu…
*Üçü de Batman Üniversitesi mezunuydu. Barış Savaş elektronik-elektrik bölümü mezunuydu. Abdurrezzak Hızmalı iktisat bölümünden mezun olmuştu. Faruk Çetin ise tekniker bölümünden mezun olmuştu. 26, 27 ve 28 yaşındaki Batmanlı üç üniversiteli gencin hayalleri vardı…
AYNI MAHALLE, AYNI SOKAKTA YAŞIYORLARDIBatman, bir haftadır ABD’nin Kaliforniya eyaletinin San Diego şehrinde trafiğe kurban dört gencin acısını yaşıyor.
Geçen hafta 3’ü Batmanlı 4 genç, ABD’de alkollü bir sürücünün neden olduğu trafik kazasında, hayatlarının baharlarında yaşama veda etmesi herkesi derinden sarstı.
Cudi Mahallesi’nde oturan ailelerin çoğu yabancıların kutsal olarak gördükleri ‘Turabidin’ (Tori) bölgesinden Batman’a yerleşen geniş bir kitle.
O feci kazada yaşama veda eden gençlerden biri Türkiye’de ilk petrol kuyusunun kazıldığı Batman-Mardin-Midyat il sınırındaki Hermes-Basbirin (Yakıtlı) köyünden.
90 Yıl önce Amerikalı mühendislerin Türkiye’de petrol aramaları için çalışmaya geldikleri Yakıtlı-Hermes köyünden; bu kez yıllar sonra ABD’ye giden Abdurrezzak Hızmalı’nın hazin öyküsü, insanı derinden sarsıyor.
Kaybettiğimiz üç gencin de aileleri daha önce yaşamlarını sürdürdükleri köyler; komşu yerleşim birimleri sayılır.
Barış Savaş (26) Küprasi (Kuşluca) köyünden.
Abdurrezzak Hızmalı (27) Hermes (Yakıtlı) köyünden.
Faruk Çetin (28) Becirman (Vergili) köyünden.
Daha geçen yıl bu aylarda Cudi Mahallesi’nin 3521 sokakta oturan üç genç, Batman Üniversitesi’ni birlikte btirmişti.
Üç gencin de ‘yurtdışı’ hayalleri vardı.
Kadere bakın?
6 Ay önce aynı mahalle ve aynı sokakta oturan Barış, Abdurrezzak ve Faruk, Almanya’nın yolunu tutmuş.
Yurtdışının ilk durağında Sırbistan’da izin verilmeyen üç arkadaş, Batman’a dönüyor ama yurtdışına çıkmayı kafalarından çıkarmamış.
MEKSİKA ÜZERİNDEN ABD’YE…Batman’ın Cudi Mahallesi’nin sevilen gençlerinden Barış, Faruk ve Abdurrezzak, bu kez Amerika’ya gidebilmek için uğraşmış.
Son yıllarda Meksika üzerinden ABD ve Kanada’ya gidenlerin sayısında da ciddi bir artış söz konusu.
Batmanlı üç genç de 5 ay önce Meksika gidiyor, ardından da Amerika’ya geçiyor.
Daha iyi bir yaşam için yurtdışına giden birbirinden hiç kopmayan üç gencimiz, ABD’li alkollü bir sürücünün, dikkatsizliğinin kurbanı oldu.
Batman’ın Cudi Mahallesi, üç gencin cenazesini bekliyor.
Bir haftadır acılı ailelerin gözü; cenazelerin gelmesinde.
Olayı duyar duymaz, Milletvekili Ferhat Nasıroğlu devreye girdi.
Cenazelerin getirilmesi için de Kaliforniya’da oturan imam Ahmet Dönmez, yardım kampanyası başlatmış.
Milletvekili Nasıroğlu, cenazelerin Batman’a getirilmesini üstlenmiş.
Üç gencin cenazesinin getirilmesini bekleyen gözü yaşlı ailelerin gözü; yollarda.
Üç genç için Cudi Mahallesi’nde ‘yas’ var…
Böylesi acı bir olayı yazmak yürek yakıcı.
Bir parçamız olan bu gençlerin dramı elimizi dondurdu.
Ve hiç yazmak istediğimiz acıyı parmaklarımız yerine yüreğimizin acı acı titreysi ile yazmak zorunda kaldık.
90 YIL ÖNCE ABD’LİLER GİTMEK İSTEMİYORDUTam 90 yıl önce Türkiye’de petrol arama çalışmalarında ilk sondaj kuyusunun kazıldığı yer; Batman-Mardin-Midyat il sınırındaki Yakıtlı (Hermes)-Basbirin köyü idi.
O dönemlerde ABD’de de eğitim görüp Türkiye’li ilk petrol mühendisleri Cevat Eyüp Taşman, İhsan Ruhi Berent, Suat Çalışlar, Selahattin Malkoç, Selahattin Özkan, Melih Genca, Rıfat Bayazıt, İ. Hakkı Arman, Hulusi Berilgen, Hasan Göker ve Abdurrahman Durukal ile birlikte 30’a yakın ABD’li mühendis de Hermes-Yakıtlı köyü ile Garzan ve Raman Dağı’nda çalışmış.
Batman’ın çevresindeki petrol dağlarında ABD’li mühendislerin ayak izleri var.
Petrol şehrinin başkentinin ortasındaki Rafineri’de de onlarca ABD’li yaşamış.
1955 Yılında üretime geçen ülkenin ilk rafinerisinde görev yapan ABD’li mühendislerin ayrılmak istemediklerini TÜPRAŞ Batman Rafinerisi’nin ilk Müdürü Hasan Göker, şöyle dile getirmiş;
“ABD’li mühendisler bize göre yüksek ücret alıyorlardı. ABD’li mühendislerin başında ‘Bob’ vardı, çoğu alaylı sayılırdı, petrolcülükte deneyimleri vardı diye onlara her türlü imkan sunulmuştu. Rafineri Müdürü ise ABD’li Linkey’di. Yaklaşık bir yıl çalıştık, Rafinerinin kuruluş çalışmalarını onlarla birlikte yönetiyorduk. Onlar bize ‘Siz, burayı 3 yıldan önce teslim alamazsınız’ diyorlardı. O dönemlerde de Amerika’da işsizlik vardı, O yüzden ABD’liler buradaki işlerini bırakmak istemiyorlardı. Biz onları, bir yıl olmadan gönderdik.”
69 Yıl önce Cudi Mahallesi’nin karşısında kurulan ülkenin ilk rafinerisinde çalışan ABD’li mühendisler, bu fotoğrafta, buradan gitmek istemiyorlardı.
Üç gencimiz daha iyi bir yaşam için gittikleri ABD’de de geçirdikleri o feci kaza sonrası; şimdi de cenazelerini bekleniyor.
Amerika fırsatlar ülkesi ama ne yazık ki her zaman olmuyor maalesef.
Her ağaç kendi toprağında can bulur.
Büyür ve en tatlı meyveyi verir.
Bu acı günde, büyük usta Yaşar Kemal’i anmadan geçmeyelim;“Bir ağaç toprağından ayrılırsa kurur gider” diye yazmış.
Ne kadar güncel bir cümle değil mi!
Herkes kendi toprağında, kendi evinde ve sevdikleriyle sevinçle bir arada yaşaması dileğiyle.
Acılı ailelerin yaşadıkları acıyı, yüreğimizin tam orta yerinde hissettiğimizi belirtirken, onlara sabır, metanet diliyoruz.